Elazığ doğumlu ve Harputlu bir yazar olan Oya Orhan, edebiyat serüvenine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çocukluk yıllarından bugüne uzanan bu ilham verici yolculuk, hem yazarlık tutkusu hem de kültürel mirasın gelecek nesillere aktarımı açısından dikkat çekiyor.
ÖZEL HABER:Dilan Tuğba Macit
Kompozisyondan Kitaplara Uzanan Yolculuk
Oya Orhan, yazmaya olan ilgisinin çocukluk yıllarında başladığını anlatarak şu sözlere yer verdi:
“Çocukken kompozisyon yazarken öğretmenlerim çok destek verirdi. Kalemler hediye eder, beni teşvik ederdi. Bir yarışmada ‘Her Kitapta Bir Dünya Saklıdır’ başlıklı bir kompozisyon yazdım. Birinci olduğumu görünce çok heyecanlandım. Ödül olarak bana İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un Safahat adlı eserini ve bir dolma kalem verdiler. O kalemi hâlâ saklıyorum. Bu, yazma serüvenimin başlangıcı oldu.”
İlk Kitap: Babasının Biyografisi
Orhan’ın yazarlık kariyerindeki ilk adımı, heykeltıraş olan babası Nurettin Orhan’ın hayatını anlattığı bir biyografi kitabıyla başladı. Babasının, Elazığ’ın simgeleri arasında yer alan Balakgazi Heykeli, Çubuk Bey Heykeli, Çayda Çıra Heykeli ve Değirmen Çekenler Heykeli gibi önemli eserlerin yaratıcısı olduğunu belirten Orhan, bu kitabın yalnızca bir biyografi değil, aynı zamanda bir sanat mirasının belgesi olduğunu ifade etti. Şöyle konuştu:
“İlk kitabım, babam Nurettin Orhan’ın hayatını anlattığım bir biyografi oldu. Kendi anılarımı babamın yaşamıyla birleştirip fotoğraflarla destekleyerek güzel bir kitap ortaya koyduk. Babamın Harput ve Elazığ’a kazandırdığı heykeller, sadece estetik değil, aynı zamanda kültürel birer değer taşıyor. Bu kitabı onun anısını yaşatmak için yazdım.”
İkinci Kitap: Annemin Dilinden Masallar
Oya Orhan’ın ikinci kitabı ise çocukluk yıllarında annesinin kendisine anlattığı masallardan ilham aldı. Bu kitabın bir kültürel miras taşıyıcısı olduğunu vurgulayan Orhan, şu ifadeleri kullandı:
“Annem bana çocukken masallar anlatırdı. O masalları unutmadım. Onları bizden sonraki nesillere, çocuklara aktarmak için kitaplaştırdım. Masallar, yaratıcı gücü, paylaşmayı ve dostluğu anlatır. Bu kitabı yeni nesillere bir miras olarak bırakıyorum.”
Gelecek Nesillere İlham Olmak
Kitap fuarında genç nesillerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Orhan, sözlerini şu dilekle sonlandırdı:
“Genç nesillerin daha çok okumasını temenni ediyorum. Kitaplarımız, yeni nesillere ilham olur inşallah.”
Harput’tan Sofralara Bir Miras: Oya Orhan’ın Yeni Kitap Müjdesi
Edebiyat yolculuğunu Harput’un kültürel zenginliklerini geleceğe taşımak üzerine inşa eden Oya Orhan, yeni bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyor. İlk kitabında babasının biyografisini, ikinci kitabında ise annesinin dilinden masalları okurlarla buluşturan Orhan, şimdi de yöresel mutfak kültürüne ışık tutacak bir eserin hazırlığında.
Yazar, üçüncü kitabını şu sözlerle duyurdu:
“Yeni kitabım unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yemekleri konu alacak. Harput mutfağının zenginliklerini bir araya getirerek, bu değerli tarifleri gelecek nesillere miras bırakmayı hedefliyorum. Sadece yemek tariflerinden ibaret değil; aynı zamanda bir kültür yolculuğu olacak.”
Harput’un Gururu
Hem geçmişin sanat eserlerini geleceğe taşıyan heykeltıraş bir babanın kızı olan hem de kendi edebi üretimleriyle bölgesinin kültürel zenginliğini tanıtan Oya Orhan, Harput’un bir gurur kaynağı olmaya devam ediyor. Yazarın ilham verici hikâyesi, yazarlığın ve sanatın sınır tanımayan gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
