FLAŞ HABER:
Ana Sayfa blog, Elazığ, Gündem, Siyaset&Politika 28 Ekim 2025 2247 Görüntüleme

Cumhuriyet Düşmanlarına Karşı Tek Sözümüz Var: İlelebet Atatürk!”

29 Ekim…
Bir takvim yaprağı değildir bu tarih. 29 Ekim, bir milletin küllerinden yeniden doğduğu, zincirlerini kırdığı, kaderini kendi elleriyle yazdığı gündür.
Bir milletin, emperyalizme “dur!” dediği, sömürge zincirlerini parçaladığı, karanlığa meydan okuduğu gündür.

Yüzyıl önce, Anadolu’nun her karış toprağında bir direniş vardı.
O direnişin adı Kuva-yi Milliye’ydi.
Silahı olmayan, ama inancı olan; aç, ama onurlu insanların direnişi…
İşte o inanç, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bir destana dönüştü.
O destan, tarihe altın harflerle yazıldı: Cumhuriyet.

Atatürk; sadece bir komutan değil, bir milletin yeniden doğuşunun mimarıydı.
O, bir çağı kapatıp yeni bir çağ açtı.
Düşmana karşı süngüyle değil, cehalete karşı akılla savaştı.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı vererek, “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın,” dediğinde, aslında sadece bir cinsiyeti değil, bir milleti yüceltiyordu.

Cumhuriyet; bir yönetim biçimi değil, bağımsızlığın manifestosudur.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyen bir liderin, çağlara meydan okuyan sözüyle şekillenmiştir.
Ve o cümle, sadece bir anayasa maddesi değil, bir yemin, bir irade, bir ruh halidir.

Bugün hâlâ o büyük emaneti anlamayanlar var.
Atatürk’ün adını anmaktan korkanlar, Cumhuriyet’in kazanımlarını küçümseyenler, onun mirasını karalamaya çalışanlar var.
Ama bilsinler ki;
Bu milletin damarlarında dolaşan kan, Atatürk’ün mirasıdır.
O mirası silebilecek bir güç, bir kalem, bir karanlık yoktur.
Çünkü Atatürk, yalnızca bir tarih sayfasında değil, bu milletin kalbinde yaşıyor.

Atatürk’e düşmanlık edenler unutsunlar;
O’nun karşısına çıkan herkesin akıbeti tarihin çöplüğüdür.
Tarih, ihanet edenleri değil; direnenleri, mücadele edenleri, milletine güvenenleri yazar.
Ve o tarih, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını sonsuzluğa mühürlemiştir.

Bugün hâlâ özgürce nefes alabiliyorsak, fikirlerimizi ifade edebiliyorsak, çocuklarımız bu topraklarda umutla büyüyebiliyorsa;
bu, Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere bıraktığı kutsal miras sayesindedir.
O yüzden Cumhuriyet Bayramı, bir kutlama değil; bir ant içme günüdür.
O ant, her Türk evladının yüreğinde yankılanır:
“Atam, emanetin emin ellerde!”

Ve bilinsin ki;
Yüzyıllar geçse de O’nun gibisi bir daha gelmeyecek.
Ne bir deha, ne bir vizyoner, ne bir yürek Atatürk’ün yerini tutamayacak.
Çünkü O, bir dönemin değil, bir milletin sonsuzluğunun sembolüdür.

Cumhuriyet düşmanları bilsin:
Bu millet, Atatürk’ü unutturmanıza izin vermeyecek.
Bu millet, o ışığı karartmanıza müsaade etmeyecek.
Çünkü Cumhuriyet, bu toprakların damarlarında akan kandır;
Cumhuriyet, Türk milletinin onurudur.

Bugün, 29 Ekim 2025’te, 102 yıl sonra bile aynı inançla, aynı gururla haykırıyoruz:

Yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
İlelebet payidar kalacaktır!

Dilan Tuğba Macit

Lütfen Paylaş

Yorumlar

Tema Tasarım | Osgaka.com